28 Eylül 2007 Cuma

sanaaaaa

Ne başlayabildik doğru dürüst ne de bitirebildik
Ne vazgeçebildim bilirsin beni ne de anlatabildim
Ah bu aşk iflah etmez beni
Onunsa umrunda değil
Biliyorum zaman sen diyorlar çaresiz
Geç de nasıl geçersen geç bildiğin gibi
Ah şu gönlüm hiç kimseyi böyle sevmedi
Hiç kimseye böylesine yenilmedi
Ne yapsam ne söylesem de değişmedi
Al dedim vur demedimki
Ayakta hislerim dilimde düğümler söz geçmiyorki kendime
Mecalim yok anlat diyorsun ya bendeki uslu kıyameti
Hani birisi daha çok severya bizimkisi o misal
Meğer o vefasız çoktan gitmiş
Gel de anlat kendine gel de anlat ellere
Ah bu aşk iflah etmez beni
Onunsa umrunda değil
Biliyorum zaman sen diyorlar çaresiz
Geç de fasıl geçersen geç bildiğin gibi
Ah şu gönlüm hiç kimseyi böyle sevmedi
Hiç kimseye böylesine yenilmedi
Ne yapsam ne söylesem de değişmedi
Al dedim vur demedimki..!

27 Eylül 2007 Perşembe

sessiz çığlık

Sen değil sensizliğin yakıyor canımı...
sana sensizliği anlatabilmek isterdim,
yanındayken üşümeyi,
inanırken inanmak istememeyi.
senleyken, sensizliği ...
Anlatamam !
Anlayamazsın!
08.09.07(23:16)

28 Ağustos 2007 Salı

Güle güle....

Ben aşka kırgındım; sen üstüne alındın...Bugün sana olan kırgınlığımı rafa kaldırdım, sevgimi aldım avuçlarımın arasına, ona sığınıyorum... Cümlelerimi kısalttım kelimelerim buruk, gülüşlerim istenmeyen dudaklarda... Bir ihtimal gelişine sığındığımı fark ettiysem de, engel olamadım gurursuz ama umutlu hasretine... Anlamsız ve cevapsız sorular sinsice sırıtıyor, ben görmemeye çalışıyorum. Düşler uzak gibi görünüyordu ama yakındı... Belki de görmeyi istemek gerekiyordu. Düşüncelerim gururlu, hayallerim ve sevdam değil!Gelseydin, kendimi unutup sana koşacaktım, susturacaktım içimdeki isyanı, kavgaların tam ortasına bir güneş gibi doğup ısıtacaktım yüreğini, sevinçten ağlayacaktım bu defa... Mutluyken sarhoş olmuş gibi, dokunacaktım, sarılacaktım! Ama gelmedin, gelemezdin. Belki gelmeye hiç niyetin yoktu aslında. Sadece kendimi kandırdığımı anladığımda ağlıyorum ve lanet ediyorum...Şimdi yorgun yüreğim... Bunca çabaya rağmen o mutluluk gülüşünü yüzünde göremediğim için yorgun. Cesaretsizliğinle, umursamazlığınla, aşka burun kıvırmanla yorgun. Bu yüzden daha fazla kaldıramayacak seni,yaşayamayacak bu umutsuzluğa yüreğim.


Güle güle....

25 Ağustos 2007 Cumartesi

:(

Uzun zaman oldu bir şeyle yazmayalı. İçimden gelmiyor muydu yoksa yazmaya değecek şeyler yaşayamıyor muydum ? bu soruların bilinmeyen cevaplarını bulmaya çalışırken kendime çok kızdım çünkü çok önemli bir şey atlamıştım evet bunu yapmışım unutmak mı? Yoksa zaman bulamamak mı diye aklımdan geçirirken daha fazla durmanın bir manası olmadığını anladım...
ps : senden çok ama çok özür diliyorum... “anladın sen;)”

13 Ağustos 2007 Pazartesi

mdn'm

her sey yoluna giriyor, hatta GİRDİ! gercekten sana cok tesekkür ederim....bir kere daha kurtardık bu dostluğu! bi daha tehlikeye atmayalım olur mu?? seni cok seviyorum çünkü beeen....
13.08.07 (23:44)

1 Ağustos 2007 Çarşamba

bi varmış bi yokmuş

Zamansızdır yaşanan her kayıp...

üzücüdür...
Zor gelir ya hani kabullenmek,
hani anlamsızlaşır ya olan biten herşey
bomboş bakarsın etrafına,
uçuşur ya herşey gözünde...
En kuvvetli ben olmalıyım düşüncesi hiç gitmez aklından
ama tutmazsın ya
içindeki o titremeyi, durmak bilmeyen gözyaşlarını,
bugün öyle bi gündü işte
yaşandı ve bitti...
Sen Ergün Kuşcu.....

istemezdin bizim oturup ahlanıp vahlanmamızı,
ağlayıp, harabolmamızı,
olmasına kimse izin vermedi de zaten,
senin muzurluklarını, esprilerini,
küfürlerini, taktığın lakabları,
her şeye rağmen, hayata dört elle nasıl da asıldığını hatırladık ve senin istemeyeceğin bir şeyin seni sinirlendirip "bi çarparım bi de yer" diyişin çınladı kulaklarımızda....:)
Sen rahat uyu canım amcam!
Hepimiz yanındaydık, seninleydik...
Zamansızdır her ölüm,
kabullenilmesi güçtür...
Seni hiç bir zaman unutmayacağım AMCACIM...
Seni Çok Seviyor bu -çingene-.....!!!
_________________01.08.07_________________

31 Temmuz 2007 Salı

"sen"

Geceyi sabaha bağlarken ben...
Sebeplerimken sen...
Zaman geçmezken sensiz
Durup düşündüğüm anda,
Yine ve yine aklıma gelen sen
Zamansız gelen ve hiç gitmeyen,
Hayatıma sonsuza dek dahil olan
SEN!
Belki de bir daha hiç bu kadar
Sevemeyecek olan beni,
Aslında hiç tanımadın
Çünkü istemedin...

12.03.07

27 Temmuz 2007 Cuma

madenime...

Yalnız kaldğımda
Geriye dönüp baktığımda,
Zamanın ne kadar da cabuk geçtiğini anlıyorum. Her seferinde hayatımdan biraz daha uzaklaşıyorsun ve ben buna engel olamıyorum!
Üzülüyorum, hayır diyorum, kabullenemiyorum, çabalıyorum ama yetmiyor, tıkanıp kalıveriyorum bir yerlerde....
Tek taraflı bakmıyorum olanlara, yaşananlara, bundan artık eminim!
Neden?
Neden yaptın bunu bana,
Biz farklıydık hani...
Bize neden yaptın bunu?
Neyin savaşıydı bu içinde yaşadığın bocaladığın?
Öyle ya da böyle bize zararı sen verdin "O" değil!!!
Herkese her zaman savundum seni, savunurum da sonuna kadar hemde! Ama bana biraz yardımcı olsan...
Beni bu kadar iyi tanıyan biri, nasıl olurda benim neye, ne zaman üzüleceğimi anlayamaz ...
Hayatımdan seni cıkartmayacağım! Sen de beni ama her şey eskisi gibi olabilcek mi?
N'olursun elinden geleni yap!
Beni zorlamadan,
Kendini zorlamadan,
sadece içinden gelerek....
beni sevdiğin için
bizim iyi olmamamız gerektiği için olmasın yapılanlar,harcanan çabalar, sadece bu olmasın sebep, ben olayım o sebeplerin en başında,
benim duygularım mesela...
ya da belki de en önemlisi,
dostluğumuz olsun!
27.07.07 (03:42)

16 Temmuz 2007 Pazartesi

3,14 geceleri....

başıma belamısın kader güneşe aya sözüm geçer,tutarsa beter ahım tutar...

senin aklından zorun mu var hayat sahiden çekilmez mi? uğraşma boş işlerle devam et dışarı bi çık bak tam karşındayım...
yollarda yorul yoruldum yar yolunda durul duruldum kapadım gözlerimi hayallerle avundum...
gözlerine vurgun sözlerine dargın yollarına sürgün yar..deli gibi vurdun yar yüzüme bir gül ellerine hasret yar....

içelim sabaha kadar akdeniz gecelerinde yüreğim yandı yar ellerim ellerinde...
İstanbul İstanbul olalı, hiç görmedi böyle keder, geberiyorum aşkından, kalmadı bende gururdan eser...

gidiyorum artık yeter yüklenip yarınlarımı bir gül bıraktım yerime hayaldin seeen gidiyorumm...
16.07.07 (23:40)

15 Temmuz 2007 Pazar

sana....!

Tohumunda ayrılık varsa aşkın
Mahsulün gözyaşıdır
Benim gibi ağır ağır
Öder yürek cezasını
Susar yalan
Tohumunda ayrılık varsa aşkın
Mahsülün gözyaşıdır
Benim gibi ağır ağır
Ödersin zamanla geçer yaran
Yalan yalan yalan değil benim sevdam
Seni sonsuza kadar seveceğim
Yalan yalan yalan yalandı herşeyin
Seni sonsuza kadar affetmeyeceğim
Mevsimlerden sonbahardayım
Artık çok geç yağmurlardayım
Ben vazgeçtim yalnızlardayım
Seni affedemem

Mevsimlerden sonbahardayım
Senin yüzünden
Dünyadaki herkes için herhangi birisin
Ama herhangi biri için dünyalara değersin
Ne yazık yüreğimde mahkumsun
Cezan ömür boyu sevilmek
Hemde sevildiğini hiç bir zaman bilmeden

-göktan- 16.07.07 (01:36)

26 Haziran 2007 Salı

gerçekten

gönlünü gün edeni sevmez sevda ister hep onu üzeni, her ona kucak açan olmaz sevda bekler hep onu sileni....
05.07.07 (00:53)

conq....

Tükendiğimi hissettiğim "o" anda bir dala tutundum. Tutundum ;belki düşmemek için, belki huzur bulduğum, güven duyduğum için! Biliyorum ki hayat güzel ve her şeye rağmen devam ediyor...önemli olan mutlu olmayı, umutlanmayı bilmek!
21.02.07 (22:18)
hissediyosun,
anlıyorsun,
içine doğuyor,
belkide...
sana ihtiyacım olduğunu !
Umarım hayat HAYIRLISIYSA, gerçekten yollarımızı bir gün, bir yerde kesiştirir. Ve sen bu sefer buna mani olmazsın. Bir kez olsun mantık demeden, içinden geldiği gibi yaşarsın duygularını ...
Bakarsın büyük bir mutfak ve 2 kişilik sinema salonu bizi bekliyordur gerçekten...;)
01.07.07(01:39)

you are my destiny?

Kararsızlık ne kadar da kötü…
Ya da dönüp dolaşıp başa sarmak,
Koyamammak bir türlü başkasını yerine,
Ya da koymuş, unutmuş gibi davranmak hayata..
Güvenememek başka birine,bakamamak aynı içtenlikle başka bir göze.
Ya da oyun oynamak beyninle, hislerinle…

Kendimi suçlu hissediyorum seni bu şekilde düşününce. Bazı bazı oluyor. Korkularımda mısın anlayamıyorum. Ama öylesine alışmışken, bir bakışından dünyaları anlayabilirken, kıyamazken sana, canın acıdığında benim de canım acırken, ne kadar zor biliyor musun? Düşünmeden koymadan seni bir yere…
Anlık da olsa acaba dedin mi hiç kendi kendine?
Zamana ihtiyaç var mı bizim için? Ya da biz var mı bu hayatta? Yoksa başkalarına kaptırmadan aklımızı,kalbimizi, bedenimizi, ufacık da olsa bir umut varsa göze almalı mıyız herşeyi? Ya da en önemlisi göze alıncak bir şey var mı?
Benim yaşadıklarım mı sadece bunlar? Hiç mi karşılığı yok sende…
Yoksa bu düşünceler aklına geldikçe mi çekiyosun kendini.. nerdesin şimdi? Nasıl bir set çekebiliyorsun böyle bir anda, beni hiç ama hiç düşünmeden!
Nesin benim için? Nerdesin? Nerdeyim? Sende miyim?
Senin miyim?...

25.06.07 (02:12)

6 Haziran 2007 Çarşamba

dokun bana

Dostluğun bana yetmiyor
Konuşurken düşlüyorum ellerini
Özlüyorum dokun dokun bana
Ne olur dokun bana
Sevmek dokunmak demiştin
Biliyorum sürmese de
Eskiye benzemese de
Hala benim tek ezberim
Dokun dokun bana
Ne olur dokun bana
Dinlemek beni kesmiyor
Hasreti hafifletmiyor
Dokun bana gizli olsun
Dokun ne olursun dokun
Alıştığım ellerindi
Özlediğim sevgilimdi
Oyalama dostluğunla
Katlanamam buna

-onno tunç-

dair!!

nerdeyim ben ?
kimim ?
hayatında tutunucak bir dal mıyım ?
iyi bir
insan mı ?
sadece ve sadeceee....
hayatında ufak da olsa nasıl bir yerim
var ?
ya da var mı ?
hayatına dahil oldum mu hiç ?
beni de kattın
mı?.....mutluluklarına.............
mutlu oldun mu benim
için,
endişelendin mi hiç ?
hayat bu deyip gçtin mi yoksa ?
ama
biliyormuydun ki;
"dışarı bir çık bak tam karşındayım" diyen değil miydim
?
bunu göremedin mi hiç bir zaman?
yoksa görmemezlikten mi geldin
?
canımı acıtır mı dedin bu sevgi için,
çok mu büyük geldi
sana,
alışkın değil misin yoksa?
yoksa sadece şımarık, arsız küçük bir
çocuk gibi umursamaz mısın?
hayata
ve.....
bana!!
16.06.07
(22:43)

kaos...

Biz napıyoruz
böylesoruyorum sanaaa??
Kimi kandırıyoruz...
Sadece kendimizi ve
birbirimizi sanırım:)
Önemlisin benim içinTeksin ya bunu biliyorum artık
eminim TEKsin!!!
Kimse beni senin kadar düşünmüyor,
benim kadar da seni
sanırım.
Ne zaman anlayacağız bugerçeği, öyle bir gün olacak mı?
Yazık
etmeyeceğiz dimi?Bu değeri, sevgiyi, belki de farkında olamadığımız ya da olmak
istemediklerimiziii...
Sensin işteseeen!!!
ve beniim iştee eveet
obeniimmm!!!
:P
19.06.07 (01:18)

06.06.85

Herşey benim pembe t-shirtle okula gitmemle başladı aslındaaa:) Funda ben şu pembeli kızı tanıyorum demeseydi, belki de ilk günden beri olamicaktı bu kurulması kolay olmayan bağ!
Biz üç silahşörlerden en uzunumuz, en kıskancımız, en ders tutkunumuz:), en inatçımız ,en Demet Akalınımız;) " O "!!! Yaniiii FINDIK KURDUUUUUUUUU=)
Canım o benim! Ağlarken yüzümü bir anda gülümsetebilen nadir insanlardan ne diyebilirim ki senin için... O kadar iyi niyetlisin, o kadar temiz bir kalbin var ki, hep böyle kal olur mu? Değişemessin sen zaten imkansız.Aslında çok şey yazılabilir buraya ama ben bir kerede bitirmek istemiyorum.Daha önümüzde çok uzun seneler var dimi canım benim, yavru kuşum :P
Hayattta her zaman istediklerimiz olmuyor malesef ama biz her şeye rağmen hep birlikteyiz hep omuz omuzayız... O geçmesi en zor gecelerimde!, en mutlu anlarımda, benimle gülüp benimle üzüldüğün, yeri gelince dizginleyip, sakinleştirip ya da kalbimin sesini dinlemem için bana destek olduğun için çok ama çok teşekkür ederim!!
İyi ki varsın iyi ki benim bitanecik Fındık Kurdu'msun...
Doğum günün kutlu olsun canım benim. Hayatının her anı, bir öncekine keşke dedirtmeyecek kadar güzel, mutlu, huzur dolu geçsin.Sen her şeyin en iyisine en güzeline layıksın! Fındık Kurdum elbet o gün gelicek inan bana. Anladın sen anladıııınnn....;)puhaahhaaa
AAAAA.... bu arada unutmadan ben ben beeeeen SENİ ÇOK SEVİYORUM...!!!
Veee bu kez gerçekten ama gerçekten inanarak söylüyorum....
HERŞEY ÇOK GÜZEL OLUCAK;)!!!
06.06.07(03:20)

offff

Yazın mis gibi kokusunu bıraktığı bu uzun, bi o kadar da kasvetli gecelerde; aslında, elimde içeceğim, kulağımda güzel bir müzğin tınısıyla güzel evimin şirin balkonunda keyif yapmam gerekirken odama tıkılıp ders çalışmaya çalışıyorum.
07.06.07 (02:10)

3 Haziran 2007 Pazar

gidemem....

Bazen Daha Fazladır Her Şey
Bi Eşikten Atlar İnsan
Yüzüne Bakmak İstemez Yaşamın
O Kadar Azalmıştır Ki Anlam
O Zaman Git Hemen Radyoyu Aç
Bi Şarkı Tut Ya Da Bi Kitap Oku
Mutlaka İyi Geliyor
Ya Da Balkona Çık Bağır Bağırabildiğin Kadar
Zehir Dışarı Akmadan Yürek Yıkanmıyor
Ama Fazlada Üzülme
Hayat Bitiyor Bir Gün
Öyle De Böyle De Ayrılıktan Kaçılmıyor
Hem Çok Zor Hem De Çok Kısa Bir Macera
Ömür Ömür İmtihanla Geçiyor
Ben Bu Yüzden Hiç Kimseden Gidemem Gitmem
Unutmam Acı Tatlı Ne Varsa Hazinemdir
Acının İnsana Kattığı Değeri Bilirim Küsemem
Acıdan Geçmeyen Şarkılar Biraz Eksiktir
Bi Şiirden, Bi Sözden Bi Melodiden, Bi Filmden
Geçirip Güzelleştirmeden Dayanmak Zor
Yıldızların O Işıklı Fırçası
Azıcık Değmeden Bu Şahane Hüzün Tablosu Tamamlanmıyor

_SEZEN AKSU_

21 Mayıs 2007 Pazartesi

Kararlar...

Kararlar...
Belki en zoru, belki de en kolayı bu seçtiğimiz.
Bazen en sevdiğimiz kırmızı kazağı küçüldüğü için gözden çıkarma kararını vermek, bazen başka bir kırmızı kazağı, üzerimize tam olsa da etiketine bakarak derin düşüncelere dalmak...
Dakikalarca telefonun harflerine bakıp da sadece bir “selam” yazmak ve ya yazmamak arasında kalmak.
O sık sık gittiğimiz restoranda, her seferinde baktığımız o menüde; fajita’yla cafe de paris’ arasında kalmak.

Bizler bu kadar ayrıntı düşkünüyken ve bu ufak kararsızlıklarla boğuşurken; sevdiğimizin bizi hiçbir zaman görememesi, bir türlü kalbimizdeki yerini bilememesine üzülürken; içinden çıkamadığımız bu gönül sancısında, mantığımıza mı duygularımıza mı kulak vermeyi seçemediğimizde...
İşte! Yine, bir karar vermek zorunda kaldığımıza kahrederiz...

Ve hatta; “O, asla bunu yapmaz! Asla böyle söylemez!” dediğimiz O’nun “bu”nu yaptığını ya da “böyle” söylediğini farketmek, zor da olsa... Bir karar vermek zorunda bırakır bizi.

İşte bu noktada yapılması gereken tek bir şey kalır ki; o da akışına bırakmak.
Tıpkı şarkıda olduğu gibi;
Akışına bırak damarında akan kan gibi
Akışına bırak dağlardan inen ırmak gibi..

Son karar...
Belki en zoru, belki de en kolayıydı bu seçtiğimiz... kim bilir?



-Esra Kuşcu-
24.05.07(01:55)

Edebi hareketler

Geceleri hüzne boğar bir damlada olsa gözyaşı
Apansız umulmadık bir yüze hayat veren
Yağmurun toprağı kucaklaması gibi
Beni ben yapan sen gibi..
Olur ya bir an alır yürürsün
Sadece kedilerin miyavı, sarhoşların nidası
Geceyi böler derininden sadası yalnızlığın
Bir kepenk iner gönlümde
Gece yarısı dükkanı kapanır arsızlığın
Cevap vermem geceye o söyler ben dinlerim
Aşk acıtır ben susarım..

Gecenin ferini içine çekmiş bir rüzgar vuruyor yüzüme

Bitmiş seferler hüznün denizinde,
Ve buğulu gözlerle gidiyorsun karşı ışıklara
Karışıyor aklın, anın, gecen, coğrafyan bir bilinmeze..
An gelir bir bank olur yalnızlığı bölüştüğün parça parça,
Umarsız eriyip gittiğin,
Bir umutla saatlerini ortak ettiğin
Çok eski bir dosta benzettiğin..

Boş sokakta yanında ayak seslerini taşımak

Senli Bir rüyadan kabusa uyanmak..
Tutabileceğin yıldızlar bir bir kayarak
Gökyüzünün karasından düşerse kalbine
Emin ol biriside benim
Ve orasıdır tek dileğim...

19/04/2006 02:21 ( Bir hayli ağlamaklı..)

_ VURAL POTUR _

10 Mayıs 2007 Perşembe

bırak beni

Hayatın bize sundukları mıdır önemli olan? Yoksa sunamadıkları mı? İsteyip de olmayanlar mıdır akılda kalan(?), hayata damgasını vuran! Yoksa olamayanlar mı?
Zaman akıp gidiyor ve ben hiç bir şey yapamıyorum vazgeçemiyorum, vazgeçemiyorsun! Olduğumuz yerde saymaktan, "acaba"larla hayatı zorlaştırmaktan vazgeçemiyoruz!
Bırak artık beni.
Tutuncak dalım kalmasın.
Gülümsetme yüzümü,
Isıtma bi bakışınla içimi,
Düşündürtme kendini ki
Sen de bil burada kimse kalmadı
Çalınacak bir kapın olmasın seni her zaman sımsıcak bekleyen,
Her zaman anlayan
Seni her şeyinle tanıyan.

Adı koyulamamış ilişkiler, başlamış ama yaşanamamış hikayeler, değerlendirilememiş fırsatlar, tutulmamış sözler, cesaret edilemeyen adımlar, yaşanmaması aslında imkansız dakikalar ve değerlendirilemeyen fırsatlar....

11.05.07(02:21)
Huzursuzum bilmem nedenini
Söylemem lazım
Yatağım bana uzak
Uykusuzum kaç gecedir aklımda
Utanıyorum ama
Yatağım sana uzak
Saçmalıyorum belki de çok kere
Yanıldım ben düşünürken hep seni
Bugünkü gibi sokulunca koynuna
Sevilmek için çabaladım ben o çocuk gibi
O zaman bırak beni hadi çok istiyorsan bırak beni
Bırakma beni bırakma beni bırakma beni
Özür dilerim istemeden kırdıysam seni
Çok özür dilerim istemeden kırdıysam seni
-DENİZ SEKİ-
"ÇELİŞKİDEN İBARET HAYATIMIZ"

27 Nisan 2007 Cuma

başlıksız

Keyifli bir geceydi.Serkan Çakıt ve Barış Arslan 'ın tadına doyulmaz, eşsiz müzik ziyafetini dinleyen, Nardis Jazz C.' ün şanslı müşterilerindendik.Müzik tabi ki de evrensel, tabi ki de huzur verici.Ancak bir de bu güzel müzik; sevdiğiniz, inandığınız arkadaşlarınız tarafından yapılıyorsa değmeyin keyfinize... İşte bu akşam bu keyfin, ufak da olsa nasiplenilebilir gururu yaşama şansı verdikleri için, Serkan ve Barış 'a sonsuz teşekkürler!
Keyifli bi gecenin ardından belki de kendimi en mutlu hissettiğim yerdeyim ... Evet evet mutfağımdayım=) saat 02:24 olmasına rağmen enerjimden bir nebze olsun bir şey kaybetmeden canım annemin, yarın ki misafirleri için, ki kendileri benim teyzelerimdir:) kolları sıvadım.Triamisu yapıyorum.:P Sanırım yarım saate yatağıma yatmış, yarın sabah yapacağım tartoletleri düşünüyor olacağım...:)
Mutluyum mutlu...hayatıma dahil ettiğim, aslında üzüntü ve hayalkırıklığından başka bir şey getirmediğini düşündüğümün, beni hiç ummadık bir anda ne kadar da mutlu edebileceğini atlamış:) "MRMRSBF" ;)
Ufak bir heyecan var içimde umut, beklenti, umursamazlık, hayaller, dedikodu, aşk ...
04.05.07 (02:42)

26 Nisan 2007 Perşembe

neden?

Sorular soruyorum kendi kendime cevabını bilmediğim... Daha fazla çıkmaza soksalar da beni, soruyorum neden? neden bu yaşananlar? yapılanlanlar? söylenenler? düşünceler? zamansızlıklar? inatlar? vurdumduymazlıklar? vazgeçişler? ...NEDEN.... Yok hiç birinin cevabı. Var belki de görmek mi istemiyorum, göremiyor muyum bunu gercekten bilmiyorum... Nerde yanlış yapıyorum, bi anda herşey tepetaklak oluyor merak ediyorum. Eğer varsa bunun neden olduğunu bilen biri, gelsin söylesin artık bana!!!
30.04.07(14:25)

bnm şarkım

Böyle mi geçer bu rüya
Çok mu sevdin kederleri
Hangi günahın bedelisin
Sen mühürlü kaderim
Hep mi cefa gördüğün reva
Yok mu sende hiç vefa
Mühürlü kaderim ben gibi erir misin
Mühürlü kaderim bir yol verir misin
Gün olur bu rüyadan ben de geçerim o gün sen de bitersin
Eyvallah der o şarabı ben de içerim o gün sen de bitersin
O gün sende bitersin
Olmuyor ne yapsam olmuyor
Çok mu gördün hevesleri
Hasret senden yana sevda senden yana
Değişmedin kaderim
Hep mi hüsran bana hep mi veda
Yok mu sende hiç deva
Mühürlü kaderim ben gibi erir misin
Mühürlü kaderim bir yol verir misin
27.04.07 (14:49)

16 Nisan 2007 Pazartesi

olmaz

Ansızın hayatıma giriyorsun
Varlığınla aklımı çeliyorsun
Aşkınla beni şımartıyorsun
Mucizeler yaratıp kahramanım oluyorsun
Zamanla aşka alışıyorsun
Daha az gülüp daha çok susuyorsun
Değiştin sen hala görmüyorsun
Mucizeler nerede kahramanım yorgun musun?
Olmaz bir tanem
Olmaz sevdiğim
Olmaz inan bana olmaz
Aşk böyle olmaz
Hazırdım bende seni bekliyordum
Nerede bu geç kalmasa diyordum
Ve bir gün karşımda duruyordun
Bilmeden mucizenin ta kendisi oluyordun
Anladım ben her şeyi yoruyorum
Belkide hep senden bekliyorum
Değişmedim sadece susuyorum
Mucizeler yaratan kahramanı özlüyorum...
17.04.07 (00:46)

tutamıyorum zamanı

Bir şeyler kayıp gidiyor elimden ve ben tutamıyorum. Tutmak istiyorum sonuna kadar, ama bir sebep bir sebep lazım! Direnmek, yenilmek yenilmiş olmak istemiyorum! Evet yenilgi hem de büyük yenilgi, belki de haksız! Yaşanmışlıklardır hayatı değerli kılan, hayatı hayat yapan. Vazgeçemeyiz ki onalardan, geride bıraksak da hep aklımızın, kalbimizin bir köşesindedir onlar orada kuytuda beklerler. Hiç beklenmedik bir anda yine çıkıverirler, sanki senle dalga geçiyormuşcasına, küçük hınzır bi çocuk gibi dil çıkarıp, bağırır avazı çıktıgı kadar salak saaalaaaaak diye... Hepimiz yapmaz mıyız hayatta bazı mantıksız şeyler? Ben fazla yapıyorum orası bir kesin, ama tek de değilim bunu iyi biliyorum... Hayat sen yaşamaya değersin! Öyle ya da böyle. Yenilsem de, mutsuz da olsam sonuna kadar eğrisiyle doğrusuyla herşeyiyle yaşayacağım, bil ki başarırım, sen olmasanda yaşatırım ben bu aşkı.
Dağları deldim, tek başıma çölleri aştım, bir tek ben erleri yendim, kız başıma sende yıkılmam...
25.04.07 (01:23)

bir sayfa kapanır...

bir sayfa kapanır bir diğeri açılır....
Farkında olmadan kapanır bazı defterler. Bazılarıysa zorlayarak. Benim yaptığım da bu, zorlamak! Ama işe yaradı sanrım. Umarım ucunda yine, yeni karmaşalar beklemiyordur beni ama ben her zamanki gibi akışına bırakıcam hayatı... Karşıma çıkan engelleri, aksilikleri umursamıyorum, çünkü o taşlar yön veriyor bu akan suya. Hayatımı, anı, yaşayacağım arkama bir kez olup dönüp bakmadan, keşke demeden! Bu sefer farklı olacak herşey ve bir gün gelecek SEN anlayacaksın beni ne kadar kırdığını, üzdüğünü ve bi o kadar da sevindirip yüzümü nasıl güldürdüğünü anlayacaksın farkını...
22.04.07(02:27)

10 Nisan 2007 Salı

hava:)

Sabah, ışıl ışıl, mis gibi, yaz geliyor düşüncesini sonuna kadar destekleyen bir tavırla, odamdan içeri süzülen bir havayla başladım yeni güne.!!!
10.04.07 23:51

5 Nisan 2007 Perşembe

Ayakkabı, t-shirt, parfüm, gözlük...

Ayakkabı, t-shirt, parfüm, gözlük... max. ne kadar anlamlı olabilirler insanın hayatında? Evet evet baya önemli ve can yakıcı olabiliyorlarmış=) Bir koku max. ne kadar sıkılır? Ve hiç tanımadığınız birinin kokusunu ne kadar çekebilirsiniz içinize? Tüm damarlarda hissederek, en derinlere kadar. Nasıl?
Kalbimin orta yerinde nasılsa bu cumhuriyet, nasıl bi hakimiyet bu gerçekten ben anlamadım, sustum sustum mu? bilmiorum ama sonunda dayanamicam... Aşk mısın? dert misin? yoksa canına susamak mı? Bu benimkisi, onu da kavrayamadım.Hayatı kovalamak mı? "dört nala" yoksa inat etmek mi? Uyudum uyandım hala anlayamadım sanırım. Ama napabilirim, koydum sevinçlerimi önüme, baktım hepsi sensin . Yazdıklarımın her hecesi, üzüldüğüm tüm filmler... Yıpranmamış hayatlar, büyük hüzünler bekler. Her işte bir hayır, bu işte herşey sensin! Şimdi senden vaz mı geçmeli? Masal olup yola devam mı etmeli? Ben kalpten sorunlu, aşka sorumluydum, anladım herşey sensin!!! Canın sağolsun tabi, söyleyene değil söyletene bak demişler. Yazdım sana cok yazı, yazarım bi o kadar daha. Umduğunla değil, bulduğunla yetin demişler. Seni bana nerden göndermişler? Nasıl olupta, kalbime kalbime eklemişler? Ama olsun oyunlarından çok öğrendiğim var. Zaman durur sana aşkım durmaz - mı acaba bunu bilemedim:) - En kötüsü böyle olsun, her acı sonunda huzura kavuşur demişler. Sevdim seni çok, severdim bi bu kadar daha. Umduğunla değil, bulduğunla yetin demişler. Ama olsun, oyunlarından çok öğrendiğim var... İlk treni kaçırma burdan gidişler hep tek yönlü, dönüşe gar kapalı! Ama olsun oyunlarından çok öğrendiğim var!!!
Katkılarından dolayı "YALIN" a sonsuz teşekkürler! =)
09.04.07 (22:33)

"aşk"

Ahmet mi? Nejdet mi? Nejdet mi? Ahmet mi? derken belki de farkına varamıyoruz, yaşanan karşılıksız aşkın anlamını ya da anlamsızlığını... Evet az önce izlerken "Hatırla Sevgili"yi bir anda kızdım kendime. Başından beri Ahmet'e dönmesini beklerken -esas kızın yani "Yasemin"in-, bugün "hayır!" dedim içimden, "haksızlık!" Ne olduysa oldu. Bu bir kaderdir ve geçemezsin bazı şeylerin önüne. Nejdet'in sevgisini hiçe sayarak, kızarak, sinirlenerek izlemişim, onca bölümü. Halbuki... Halbuki ne kadar da sevmişti onu, özveride bulunmuş, O'nun mutluluğuyla mutlu olmaya yeğlemişti herşeyi!
Gerçek aşk nedir?
Karşılıksız sevmek, zorluklara tek başına, hiç bir bedene yaslanmadan karşı koyarak, yola yalnız devam etmek mi ? Yoksa hissederek, karşılık görerek, zorluklara beraber karşı koyarak, yola devam etmek mi? Nedir?
06.04.07 (23:30)

ön koltuk

Küçüklüğümden beri sevmişimdir arabanın ön koltuğunda oturmayı....
Kendi kendime oyunlar yapardım, sanki arabayı kullanıyormuşcasına kaptırırdım kendimi yola.=) Babam ne yaparsa, içimden birkez de ben tekrarlardım.Büyük bir olaydı benim ön koltukta oturmam, çok extraydı yani.
Nerden bilebilirdim ki, bir gün bu sevdağnın başıma dert olabilceğini :) Uğruna az tehlike atlatmadım aslında; kafama KOOOCAMAN birinin oturması, hatta, daha doğru bir deyişle ; uçması mı desem? omzumun var gücüyle bir garfield edasıyla cama yapışması mı? yoksa solumdaki yani " sürücünün" üstüne uçmam mı?=)) ki olay burada kopuyor zaten.
Sonuca bakacak olursak eğer, bunların hiçbiri beni öne oturmaktan alıkoyamaz, koymayacak da... :)
Bu kadar ön koltuk muhabbetinin üzerine söylemeden edemeyeceğim; "bir elimde bir şeker, bir elimde bir şeker ön koltuğa kim geçer" :) TABİKİ DE BEEEEEEEEEEEEEEEN=))
05.04.07 ( 23:20)

3 Nisan 2007 Salı

.

seni gerçekten çok sevdim...!!!

zaman

gün gelir anlarsın derdimi
aşkından neler neler çektiğimi
deniz gözlerin uğruna
kendimden bile vazgeçtiğimi
bir umut her defasında
mutluluğu hasret bıraaktın bana
hadi yeter göğsüme yaslansana
veriyorum ellerimi tutsana...
Sesleriyle yankılanmıştı Uludağ'da Maden pisti. Bugün kantinde otururken bi anda karşılıklı yaşanan can sıkıntısı sonucunda izlenen videolar ve hatırlanan anılar bir kez daha tebessüm etmemi sağladı geçmişe bakarken. Yaşarken anlayamıoruz bir çok şeyi. Fark edemiyoruz yaşanması gerekenleri, değerleri, hissedilmesi gerekenleri...Elimde keşke bi zaman makinası olsaydı ve o ana geri dönebilseydim. Geçirmeseydim keşke aklımdan o saçma sapan şeyleri, o anda mutlu olmayı bilebilseydim! Ardından bakınca belki de kolay geliyor bazı şeyler, ama biliyorum ki, o anda yaptığım gururun, bana keşke demekten başka hiçbir işe yaramadığını. Hem de çok iyi biliyorum...
04.04.07 (02:58)

29 Mart 2007 Perşembe

Sabreden derviş

Sabreden derviş muradına ERMEZMİŞ!:)
Sabretmek bir çok zaman hiç birşey ifade etmiyor bu haytta, bunu anladım bugün. Gereksiz harcanan çabalar, gösterilen anlayışlar ve ardından gelen üzüntüler...ve bu üzüntülerin sonucunda çıkan arpacık=) Verilemeyen cevaplar, yanıt bulunamayan sorularla dolup taşan yaşamımda bugün birkez daha kızdım kendime!
Dr. dönüp bana "Bu mikrobik değil sres ve üzüntü kaynaklı, neye sıkıldın kızım sen bu kadar ?" dediğinde ,gerçekten anladım ki; yaptıklarım çok manasız.Kendime zarar vermekten, zaman kaybetmekten, yardımcı olduğumu sanıp, aslında hiç birşeye yardımcı olamamaktan, başka birşey değilmiş geride bıraktıklarım.Yaptıklarım.Ancak pişman değilim!
29.03.07 (23:16)

28 Mart 2007 Çarşamba

Olmadi olamadi anlayamazsın sana ne duyduğumu
Baska kollarda uyuyup kaldin
göklere açıp elimi ne konuştuğumu...
Varmadi varamadi madem seviyorsun,
Gozum yollarda calinmaz kapim kime gidiyorsun ah
Gelmedi gelemedi bunu biliyorsun...
Beklemem artik ben cok sikildim
ki sen her defasındaböyle yapınca
Koyver yeni evler bulsun kendine kendi elinle beni kaybettin...
Bitmedi bitemedi belali kavgan
yok sen yorulma onlar sorunca
Icim sizladi
anlat utanma
Bilmedi bilemedi bekledi seytan neyi mahvettin...
Zaman kolladi
Agladim agladik agladi annem
Yar hepsi hak mi
Koyver yeni evler bulsun kendine
Bin yildiz yaktim sana
Yetmiyor dualar yollarin cikmaz bana
Bin yildiz
Yuregim gayret
Hadi gel yine sen sabret
Yeni evler var elbet yollarinda
29.03.07(03:40)

27 Mart 2007 Salı


Sanırım bu yazı yazma işi bana göre değilmiş...:(

Kendimi her zaman yazı yazarak ifade edemediğimi anladım. Belkide yazınca; düşünceleri, yaşananları, tekrardan yaşamış gibi hissediyor olmak ,beni bu yazı yazma fikrinden uzaklaştıran...

Uzun bir zaman geçti aslında. Aslında yazılacak o kadar çok şey vardı ki bu arada geçen zaman içinde, en önemlisi de dogumgünüm geçti hemde çooooook güzeel! Tüm sevdiklerim yanımdaydı, bazı eksikler olsa da ben mutluydum=) üzerinden tam 18 gün geçti yani 18 günlük 22 yaşında biriyim.Hayatımda değişen birşey oldu mu?

"HAyIR" yine ve yine herşey aynı....

31 kişilik o muhteşem gece için hepinize çok teşekkür ederim!!!

Aslında en büyük teşekkürü anneme,ablama ve babama borçluyum. Sizi çok seviyorm!!! ve canım ablacım her zaman ki gibi yine ve yine yanımdaydın...! iyi ki varsın ve benim canım ablamsın...

28.03.07 (14:16)

8 Mart 2007 Perşembe

uzun zaman sonra

uzun zamandır neden yazamadığımı gercekten bilmiyorum.Belkide okunma hissi çok da hoşuma gitmedi...
kafamdaki oluşan bir sürü soru işaretkleri de olablir aslında sebep, belirsizlik hayatta en sevmediğim şeydir..belirsiz anlarda insan ne düşünebilir, ne de karar verebilir tabi ,bize bağlı olmayan konularda!
çok az bi zaman sonra, çok güzel sevdiklerimle, bahsettiğim o "büyük ailemle" ( tüm sevdiklerimin bana deger verdiğini bildiğim kişilerden oluşan hani:)! )
ne garip bir heyecandır bu doğum günü hala küçük bir çocuk gibi seviniyorum o gün yaklaşıyor diye. eveet 11 mart'a sadece 2 gün kaldı...holleeey=)
09.03.07 (00:54)

23 Şubat 2007 Cuma

Uzuun bir günün ardından...

Uzuun bir günün ardından...
sesim artık daha da kısık! Ne kadar zevklidir avazın çıktığı kadar bağıra bağıra şarkı söylemek, haykırırcasına, bir şeylerden öc alırcasına... Evet bugün aynen uyguladım:) Göztepe'nin güzide mekanlarından eski adıyla Northshield yani "3,14 "te Bora ve Kaan eşliğinde yaklaşık 4 saat şarkı söyledim.
"senin aklından zorun mu var?
hayat sahiden çekilmez mi?
uğraşma boş işler bunlar
dışarı bi çık
bak! tam karşındayım..."
(BORA ÖZTOPRAK 2007)
İçimde anlaşılmaz bi huzur ,(aynı "16.02.07 gecesindeki" gibi) sevdiklerimle güzel bir gecenin ardından!
Bazen haksızlık ediyoruz hayata. Elimizdekilerin değerini bilmiyoruz, hepsini hiçe sayarak sadece bir yere odaklanıyoruz.Halbuki ne mutluluklar, ne dostluklar, ne güzellikler var etrafımızda... Ama ben biliyorum! Benim kocaman, güzel bir ailem var sadece sevginin var olduğu, huzurun, mutluluğun...bu aile o kadar büyük ki, sayısını bile bilmiyorum. Bana mutluluk veren, güvenen, beni seven, herzaman yanımda olduğunu, olacağını hissettiren herkese; hepinizi çok seviyorum iyi ki hayatımdasınız...!!!

21 Şubat 2007 Çarşamba

"hayat güzeldir"

tükendiğimi hissettiğim "o" anda bir dala tutundum. Tutundum ;belki düşmemek için, belki huzur bulduğum, güven duyduğum için! Biliyorum ki hayat güzel ve her şeye rağmen devam ediyor...önemli olan mutlu olmayı, umutlanmayı bilmek!
21.02.07 (22:18)

19 Şubat 2007 Pazartesi

vazgeçmek

Zordur vazgeçmek , bırakmak bişeyleri , terketmek… Neden inat ederiz ki? Aslında hiçbir zaman bizim olamamış bir şeyden vazgeçmemek için! Kim için?
Boşlukta kalmaktan korkmak mıdır bu? Yoksa bi ego tatmini mi?
İnsanoğlu bencildir. Düşünüldüğü zaman birini sevmek bile bencilce bi duyguya dönüşebilir. Hani derler ya “onun mutluluğu beni mutlu eder” işte bu noktada, karşımızdakini mutlu ederiz çünkü; sonunda biz mutlu oluruz.
Çoğu zaman bu bencilce düşüncelerin gölgesinde yaşıyoruz. Sonra bir alışkanlığa dönüşüyor hissedilenler ve vazgeçmek istemiyoruz. Halbuki vazgeçemediğimiz o gemi kaçalı, gideli o kadar uzun zaman olmuştur ki değil gemiyi görmek dumanını bile göremiyoruzdur. Tek yapılması gereken şey; o cesareti toplayıp arkamızı dönüp o limandan ayrılmaktır. O limanda durmanın anlamı yoktur, çünkü sığınacak bir gemi de yoktur ortada.
Gereken tek şey sadece ileriye, yarına bakmaktır. Belkide başka limanda başka gemilere…
19.02.07 (01:51)

7 Şubat 2007 Çarşamba

...!

Nasıl bir duygudur biliyor musun?sevdiğinin gözünün içine baka baka “SENİ SEVMİYORUM” demek….
Nasıldır biliyor musun? Onun seni sevmediğini bile bile omzunda uyumak ve herşeye rağmen kendini iyi hissetmek!
Nasıldır biliyor musun?yanındayken yapayalnız kalmak..?
BEN BİLİYORUM….
19.02.07 (23:21)

süpermen

Gerçekten bir hayal kahramanı mıydın? Küçükte olsa bir gerçeklik payın var mıydı?yoksaa…
Bu çok bilinmeyenli denklem sanırım çözülmeden unutulacak! Herşeyi unuttuğum gibi!
Unutmak? Sanırım yanlış kelime!
Unutulan bir şey can yakmaz ki…
Tam inanmıştım ki “insan olmak yetmez yetmiyor zaten , süpermen süpermen olmak lazım bazen” diye şarkı söylüyordum hayata umutla bakarak. Sora bi anda bir soru beliriverdi kulaklarımda “dünyayı kurtaran adam nerde?” diye…sonra tüm dünyamın sadece tek şeyden ibaret olduğunu düşündüm…normal olarak o dünyanın bir de kurtarıcısı olduğunu. Onun olup olmadığı hakkında sorular dolanırken kafamda tam da o anda anladım ki “hayal kahramanım dün öldü süpermen yokmuş”…!
02.02.07 (12:54)

1

...................1:)
10.02.07 (23:35)

2

.......................................................2=) holley....!
09.02.07 (22:45)

eksik şiir...

Biliyorum imkansızdı
Sana yetmek mümkün değil
Denedim şansımı sınırların yoktu senin
Eline değdiğim
Dokunup sevdiğim
Sadece resmindi, sen değildin
Sana yetmek mümkün değil
Ben şansımı denedim
Sınırların yoktu senin
Kanatlarım yoktu benim
İmkansızım, sana emanet ümitlerim
Sen ne olur üzülme benim için
Ben dururum ayakta yine
Biraz keder, biraz pişmanlık
Biraz da sen içimde

MUTLU=)

o deli gibi seven bendim evet
ama takvime bakarsan tarih değişti
senin bozup gittiğin
günlerden beri güzelim
psikolojim hızla değişti=)
bugün bizim sayemizde hisar kampüsünden Metin Arolat hepimize böyle seslendi...:)
evet güzel günler bizi bekliyor dedikçe hayat sanırım yüzümüze gülüyor...
bugünün güzel geçmesinde katkıda bulunan ve emeği geçen herkese çok teşekkürler!
hollleeeeeeeeeeeeeeeey "SEVGİ PITIRCIKLARI"
08.02.07 (23:15)

3

...............................................veeee son 3 gün=)
08.02.07 (23:11)

kerem...

hayatıma girdiği günü bile bilmiyorum....
nasıl?
ne zaman?
ve en önemlisi neden?=)
kaç sene oldu 20-21 ?
Aslında bazı şeyler benim iradem dışında gelişti yani arada aileler var. Annelerimiz arkadaş hatta isimleri bile aynı, babalar arkadaş ee abla-abi arkadaş bizde mecbur kaldık bazı şeylere:P
Neler yaptık biz yaa ne oyunlar oynadık, ne iğrençlikler, ne yaramazlıklar yaptık...Belli bir zamana kadar hep boy ölçtüm hatta "baaaak ben daha uzunum" diyebildiğim zamanlar da oldu. Hani, senin kafana altın bir kase geçirmiş gibi saçlarının olduğu, bu sefer ne yapsam da Berna gıcık olsun diye cin misali bakan masmavi gözlerin ve o hiç unutamadığım fıstık yeşili şortunu giydiğin zamanlardı=)))
Şaka bir tarafa da, biz eşi benzeri az bulunur cinsten bir şeye sahibiz ve sanırım değerini de biliyoruz ki, bu güne kadar gelebildik...Daha upuzun bir hayat var önümüzde ve senin o zamanlarda da, bugün olduğu gibi yanımda olacağını bilmek,varlığını hissetmek çok güzel...!
Ben zaten hep burdayım, biliyorsun:),sen çık desen de ben çıkmam senin hayatından;)!
Canım arkadaşım benim, bak yaz yaz dedin ben de yazdım senin için bi kaç satır. Umarım seversin ki sevsen de söylemessin=)
Artık okuyacaksın dimi diğer yazdıklarımı da?
KEREEEEM...........................kunter seyler bunnarrr:P (F.O):P
07.02.07 (00:00)

4

.................................................... 4!
07.02.07 (23:07)

al bide burdan yak...

Al bi de burdan yak sadrazamım ikram...ben dilenci şahit hicvin sonu idam!
bu gece gercekten inandım ki hayat büyük bir sınav!
Ben büyümek istemiyorum, istemiyorum çünkü; büyürken canım çok acıyor,hem bu yaşananlar boyum uzarken "küçükken büyürken" çektiğim kemik ağrıları gibi de değil!
Yoruyor, üzüyor, kırıyor ve gerçekten acıtıyor. Her zaman doğru tercihler yapamayız tabikide; ama seçimin yanlış olduğunu illa kötü yollarla mı öğrenmek zorundayız? Bir anda, hem de hiç ummadık bir anda tokat gibi derler ya, işte öyle mi vurmalı hatalar insanın yüzüne...? 1,2,3..artık geçiyor, bitiyor sıkıntılar, tam çözdüm tamam derken bu da nerden çıktı? Niçin hayatımda değer verdiğim insanlar, özellikle neden onlar yapıyor bunu bana? Anlayamıyorum gerçekten... Artık buna da "al bide burdan yak" demekten başka çağre kalmıyor...gülüp geçmek istiyorum ama olmuyor olmuyor...!
06.02.07 (05:16)

6 Şubat 2007 Salı

5

......................................................son 5 =)
06.02.07 (01:52)

cok doğru sanki...

AŞK Bir Fırsattır...
Ya biz binde bir karşımıza çıkan dostluk, arkadaşlık, sevgililik fırsatlarını ne yapıyoruz? Aksam üstünün bir saatinde yorgun gövdemizi yaslayıp mırıl mırıl konuşabileceğimiz, omzumuza dolanan bir kolun, başımızı yaslayabileceğimiz bir omuzun, belimizi kavrayan bir elin, uzun yollara dayanıklı aşkların sahibi karşımıza çıktığında tanıyabiliyor muyuz onu, değerini biliyor, biricikliğini, benzersizliğini anlayabiliyor muyuz? Yoksa hayati sonsuz,fırsatları sayısız sanıp kendimizi hep ileride bir gün karşılaşacağımızı sandığımız bir başkasına, bir yenisine ertelerken hayat yanımızdan geçip gidiyor mu? Karşımıza zamansız çıkmış insanları yolumuzun dışına sürerken bir gün geri dönüp onu deliler gibi arayacağımızı hiç hesaba katıyor muyuz? Hayat her zaman cömert davranmaz bize, tersine çoğu kez zalimdir, her zaman ayni fırsatları sunmaz, toyluk zamanlarını ödetir. Hoyratça kullandığımız arkadaşlıkların, eskitilmeden yıprattığımız dostlukların,savurganca harcadığımız aşkların hazin hatırasıyla yapayalnız kalırız bir gün. Bir akşamüstü yanımızda kimse olmaz, ya da olanlar olması gerekenler değildir. Yıldızların bizim için parladığını göremeyen gözlerimiz, gün gelir hayatımızdan kayan Yıldızların gömüldüğü maziye kilitlenir. Kedilerin özel bir anini yakalamak gibidir kendi hayatımızdaki olağanüstü anları ve olağanüstü kişileri yakalamak. Bazılarının gelecekte sandıkları "bir gün" geçmişte kalmıştır oysa; hani su karşıdan karşıya geçerken, trafik ışıklarında rastladığımız, omzunuzun üzerinden söyle bir baktığınız sonra da boş verip "Nasıl olsa ileride bir gün tekrar karşıma çıkar." dediğinizdir. Oysa tam da o gün bu zalim şehri terk etmiştir o, boş yere bu sokaklarda aranırsınız...
MURATHAN MUNGAN

4 Şubat 2007 Pazar

Kimi zaman hayatın anlamı

Kimi zaman hayatın anlamı haline gelir ya bazı şarkı sözleri , her bir satırı , her bir notası acıtır içini en derinden. Acı çekmekten zevk alırmışcasına açarsın sesini sonuna kadar dinlersin, hissedersin tekrar ve tekrar…! Halbuki yaşananları silmek istersin hatırından, ama izin vermez o şarkılar. Her birinden farklı anlamlar çıkarıp, en umulmadık anlarda doluverir aslında yarına umutla bakmayı delicesine isteyen o gözler…! Atmak istersin beyninden ,ruhundan,yüreğinden ama her seferinde tökezler düşersin. Tam kalktım dersin , dik tutarsın bedenini, başını ama bi bakarsın sadece bir oyundur bu, ucuz ve başarısız…. Zamandır ilacı bilirsin ama olmaz dayanamazsın , sıkışır göğsün, kesilir nefesin, tahammül edemez olursun kendine , düşüncelerine! Ama hep suçu başkalarında arar olaylara farklı anlamlar katar başka şeyler acıtıyormuş gibi yaparsın canını. Aslında bilirsin ki en derinlerde tektir, sebep O’dur. Herşeyin nedeni. Ne acıdır ki yüzünü güldüren de canını acıtanda aynı şeydir, O’dur. Bilirsin söyleyemezsin . Söyleyemezsin çünkü; aptal bir gurur vardır. Öyle bir an gelir ki herşeyi boşverirsin, herşeyi bir tarafa atarsın ve evet dersin, itiraf edersin doğru olanı, içindekini söylersin, itiraf edersin! Başkasına söylüyor olmak üzmez seni, o değildir canını acıtan ! Tek bir sebebi vardır. Tek bir sebeptir canını acıtan, o da; bunu bu kadar rahat söyleyebilmektir. Canını bu kadar acıtan bir şeyin aslında bu kadar da doğal olmaması gerekir kanınca ama çıkıverir bir anda dökülüverir sözler ağzından…!
01.12.06 (03:39)

Gelsin hayat bildiği gibi gelsin

Gelsin hayat bildiği gibi gelsin diye diye çağırdık hayatı…! Tabi buna hayat denebilirse. Aslında neden denmesin ki? Acısıyla-tatlısıyla yaşamıyormuyuz bu hayatı? Sanırım acı olan bölümlerini hızlı bir şekilde ileri sarmak istiyoruz çoğu zaman…ileri sarmak? Yaraları sarmaya yardımcı olucak mı? hiç sanmıyorum! Eğer varsa yaşanacak bir öykü giriş-gelişme-sonuç herşeyiyle, herbölümüyle yaşanmalaı ve gelsin demekten korkmamalı, hayatı küstürmemeli! Kimi zaman acı kimi zaman tatlı bu hayat! Bildiği gibi gelsin işte, belki bir gün güzel bir sürprizle çalıverir kapımızı…
03.02.07 ( 01:36)

geri sayım sanırım başladı! 6

Dışarıda buz gibi dondurucu bir soğuk var ben elimde sıcacık kahvemle,bi gözüm bilgisayarda bi gözüm umutsuzca o gıcık ders notlarında! İçimde küçük bir çocuğun ki kadar yoğun bir heyecanla odamda oturuyorum. Evet bu heyecanın adını biliyorum ben. Zaten çok tanıdık herzaman olur ve hem severim hem de sevmem. Neden sevmem? çünkü;uykularım kaçar ve sürekli bir plan kurma ve hayal etme çabası içinde olurum...:)
Güzel bir güne merhaba demek üzere yine uykuya dalıcam ve bir gün daha yaklaşırken o güne, bir gün daha geçicek aslında hayatımdan...Ne kadar çok zamanı boşa harcıyoruz aslında, birşeylerin olmasını beklerken. Sadece o ana, o güne ya da o kişiye odaklanıyoruzz. Halbuki zaman geçiyor ve biz bunu geri asla ve asla getiremiyoruz.
Herşeye rağmen ben cok mutlu ve heyecanlıyım geri sayım sanırım başladı! Ama bir firemiz var:(
................................................................................6
05.02.2007 (02:19)

Hayatta herkesin sahip olmak isteyeceği cinsten bir şey bu….heyecan, mutluluk, acı-tatlı herşey var onun içinde.
Onla bi başka güzel herşey, yürümek, konuşmak, müzik dinlemek, ağlamak bile başka türlü!
Hayatıma girdiği ilk günden biliyordum ben, görmüştüm geleceği, bu sefer tahminim ve ardından alınan kararlar, atılan adımlar yerinde ve doğruydu.
Herşey karşılıklı derler ya hani, ama anladım ki bazı şeyler için karşılık görmeye gerek yokmuş. Bi an yetiyormuş herşeyi yapmaya, paylaşmaya, yaşamaya…
Kötü günler gelip geçer, tortusu kalır hayatımızda ama varsa yanımızda onun gibi bir şey, bilirsin rahattır için zaten o vardır ve yanındadır. Yeryüzünün en değerli madeni gibidir; narindir, hassastır ama güçlüdür! O’na sahip olmak kolay değildir. Emek ister! Yürek ister!
İşte budur dostluk ve bende şanslıyım ki yeryüzündeki en değerli madenimi buldum…!